İcra-İflas Hukukunda, iflas ertelemenin
ilgası ile konkordato hükümranlığı başladı. Bu yazımızda, ismine çok da aşina
olmadığımız bu kelimenin İcra-İflas hukukundaki yeni düzenlemesi ile nasıl bir
kurumu ifade ettiğini? ve bu konuya biraz aşina olanlar içinse bazı önemli
soruların cevaplarını aktarmaya çalışacağız.
I. 28.02.2018 Tarih 7101 sayılı kanun ile ‘’İflas
Erteleme’’ müessesesi kaldırıldı ve bunun yerine geçmesi adına konkordato
hükümleri genişletildi. Peki, iflas erteleme süreci devam eden şirketler ne
olacak? Alacaklılar, alacaklarına ulaşabilecek mi?
Değişikliğin yapıldığı kanun ile İİK geçici 14. Madde
eklenildi. Bu maddeye göre iflas erteleme süreci devam edenler, bu süreç
tamamlanıncaya kadar iflas erteleme kurumunu uygulamaya devam edeceklerdir.
Ancak, kanunun değişiklik tarihinden sonra artık yalnızca konkordato
hükümlerine başvuru yapılabilecektir.
II. Peki Konkordato Nedir, bize tam olarak neyi ifade
eder? Konkordato, benim şirketim için makul bir çözüm yolu mu?
Hukuki ve teknik tanımını bir kenara, esasen
konkordato; borçlarını ödeyemeyecek hale gelen borçlunun alacaklılarından vade
veya indirim talebiyle yeni bir ödeme planı yapmasıdır. Bu durum şekilde
gerçekleşmektedir. Borçlu bir plan yapmakta ve borçlularına, borçlarını ya
yeniden vade koyarak, ya da mevcut borcun bir kısmından alacaklının feragati
ile borcun kapatılması planının hazırlanmasıdır.
Özetle; bir borçlu likidite sıkıntısı
yaşıyor ancak bu likidite sıkıntısı işletme için dönemsel bir sorun ise,
konkordato bu borçlu için adeta vahhabi çölünde bir sürahi su gibi olacak,
borçluya nefes aldıracak ve icra tehditlerini bir kenara bırakarak iş yapmasına
müsaade edecektir.
III. Konkordato Talebinde Kim Bulunabilir ?
Buradan çıkarılacak birkaç sonuç şudur;
-
Borçlu tacir(şahıs şirketi veya A.Ş.,
yahut Ltd. Şti.) olabileceği gibi normal sıradan ve tacir olmayan bir vatandaş
olabilecektir. Önemle altı çizilmelidir ki, yalnızca şirket değil, şirketin
sahibi şahsen de konkordato alabilecektir. Bu durum özellikle, şirketin
sahibinin şahsen borçlandığı durumlarda önemlidir.(Örneğin şirket sahibi kendi
adına çek keşide etmişse durum böyledir.)
-
Konkordato talebi için her şeyin
tükenmesi ve aşırı borçluluğa gerek yoktur. Yani, özetle, batık olmak şart
değildir. Yalnızca mevcut borcun hali hazırdaki şartlarla ödenmesinin sorunlu
olduğu, likidite sorunlarının olması durumlarında konkordato talep
edilebilecektir.(Zira piyasadaki pek çok şirketin konkordato ilan etmesi sonucu
ödemelerin kitlenmesi nedeniyle şirketin durumu kötü olmasa bile hiç kimseden
ödeme alamadığı bu ortamda konkordato ilan edip kendini koruma altına almayı
düşünebilecektir.)
IV. Konkordato Talebi Nasıl Yapılır ?
Konkordato Ticaret Mahkemelerinden talep
edilebilecektir.
Konkordato talebinde eklenecek belgeler; |
1. Ön proje. ·
Borçlarını hangi
oranda veya vadede ödeyeceğini, ·
Alacaklıların
alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ·
Ödemelerin yapılması
için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, ·
Ödemelerini
yapabilmesi için gerekli malî kaynağın nasıl
sağlanacağı(sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka
bir yöntem kullanılarak) |
2. Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler
ve tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler |
3. Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu
gösteren liste. |
4. Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre
alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde
alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak
gösteren tablo |
5. Teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu
gösteren finansal analiz raporları ile dayanakları. ·
KOBİ’ler istisna
tutulmuştur ·
Sermaye Piyasası
Kurulu veya Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca
yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşlarından alınacak |
Önemli bir not düşmek gerekir ise, bu belgelerin
başvuru tarihinden en fazla kırk beş(45)-gün öncesinden
alınmış olması gerekmektedir.
V. Başvuru
Sonrası Ne Olur ?
Başvuruyu alan mahkeme,
eğer yukarıda belirtilen belgeler tam ve eksiksiz bir şekilde sunulmuş ise
derhal 3 ay süreli Geçici mühlet kararı verir. Yeni düzenleme ile gelen geçici
mühlet kararına göre, artık borçlu hakkında hiçbir takip yapılamaz ve
evvelce başlamış takipler durur. Burada iki hususun altını çizelik;
-
Birinci
husus, borçlu hakkında takip yapılmasa veya önceki takipler dursa bile faizler
işlemeye devam edecektir.
-
İkinci
husus, rehinli akacaklar için kanunda bir istisna getirilmiştir. O itibarla
uygulamadan bir örnekle, elinizde teminat mektubu var ve bunu paraya çevirmeniz
için şartlar oluşmuş ise borçlu konkordat ilen etse bile mektup
bozdurulabilecektir.
Daha sonrasında ise,
alacaklılara çağrılar yapılacak, kokordato için bir komiser heyeti atanacak ve
akabinde kesin mühlet ilan edilebilecektir. Keisn mühlet de geçici mühlet gibi
bir zamn dilimini içermekte bu süre içerisinde borçlunun mahkemeye sunmuş
olduğu ödeme planı tartışılmaktadır. En nihayetinde mahkeme konkordatoyu kabul
edebileceği gibi ret de edebilecektir. Bu husus özellikler mahkemenin projenin
ne kadar gerçekçi olduğu ve hakikaten planlanan düşünceleri geçekleştirebilme
olasılığının güçlü olup olmadığıdır.
Burada, uygulamada
sıklıkla karşılaşılan bir soruna değinilerek yazı noktalanacaktır. Şüphesiz ki,
gerek kanunda pek çok tartışmalı husus bulunmakta, gerekse de kanunun tatbik
aşamasında doğmuş ve çözümü net belirli olmayan pek çok sorun bulunmaktadır.
Ancak bu yazı bir giriş yazısı konseptinde kaleme alınmıştır.
VI. Konkordato
Başvurusu Karşılıksız Çek keşide Etmek Suçundan Yürütülen Yargılamayı Durdurur
mu ?
Bu husus sıklıkla
gündeme gelmekte ve tacirler tarafından merak edilmektedir. Öncelikle,
belirtmekte fayda var ki bu konuda kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. O
itibarla konunun kesin ve net bir çözümü benimsenmiş değildir. Konu hakkında
birden fazla görüş olmakla birlikte, kanaatimizce ve son dönemde bazı
mahkemelerce verilen kararlar ışığında, konkordato talep eden bir borçlu için
İcra Ceza Mahkemelerince yürütülen, bu şikayet süreci, konkordato talebine
ilişkin bir karar verilinceye kadar bekletilmeli ve konkordato kararına göre
hareket edilmelidir.
Zira, çek şikayetinin
amacı karşılıksız çek keşide edeni cezalandırmaktır. Ancak, kabul edilen
projeye göre bu alacak ödeme planına dahil edilmiş ise artık şahsın zararı
tazmin edildiğinden İCM tarafından bir ceza verilmemelidir. Bu yorum gerek, çek şikayetinin temelinde
yatan, alacaklıyı koruma, gerekse de konkordato müessesesinin temelinde yatan
borçluyu koruma düşüncesine uygundur.